5 Mayıs 2009 Salı

Bir Küçük İstanbul Kaçamağı

Babanın işi vardı yine,biz de takıldık peşine ,ver elini İstanbul.
.Baba gün boyu işlerle boğuşurken ,biz Can'la anne oğul elele gezdik İstanbul'u.Çok özlemişiz!

İlk gün,baba da özgür olduğu için önce beraber Taksim-Beyoğlu yapalım dedik.Ama Can Vapuuuur diye tutturunca mecburen Beşiktaş İskelesi'ne rotamızı kırdık.
Vapurdaki yolcular sakin sakin otururken yerlerinde,biz Can'ın peşinden bir üst kat, bir alt kat, bir güverte derken dört döndük vapurun içinde:)
Bol bol fotoğraf çektik.Kadıköy İskele'sine yanaşırken ( Can iskeleye iskelet dedi önce sonra düzeltti hemen:)) güverteye çıkıp seyrettik.Sonra inip aynı vapura binerek tekrar döndük Beşiktaş'a!
Beşiktaş'tan Taksim'e çıktık ve doğru Beyoğlu:)
Can hamburgerini anne ve baba çok özledikleri Ş.ampiyon k.kokoreçlerini yediler!
Tramvay'la kısa bir Beyoğlu turu atılıp otele dödük.İşte ilk günün fotoğrafları:




*Can vapurda

*Güverteden denizi seyrediyor


*Can'ın obejektifinden vapurun bacası!


*Tramvaydan Beyoğlu'nu seyrediyor


*Anne ve Can Beyoğlun'da gece kalabalığına karışmış yürüyorlar:)

Ertesi gün ilk durağımız Bebek'ti.Hava kaldığımız üç gün boyunca genelde kapalı ve yağmurluydu.Can Bebek parkında oynadı,Bebek Kahve'de ıhlamurunu yudumladı.
Bebek'ten sonra ikinci durağımız Ortaköy oldu.Yağmur iyice hızlandı biz Ortaköy'deyken,fazla gezemedik Ortaköy'ü.Ufak bir meydan turu sonra doğru otele!


*Can Bebek'te laleler arasında.İstanbul'un her yerinde laleler açmış.


*Can Bebek Park'ının keyfini çıkarıyor.


*Bebek Kıyısı.


*Çok yorulduk! Şimdi Bebek Kahve'de sıcak bir ıhlamuru hakettik:).


*Ortaköy meydanındayız.Hava tatsız.Ama bu manzara kaçmaz.

Son gün,bindiğimiz otobüsten Emirgan'da indik bu kez.Rotamız S.abancı M.üzesi.
Can'ın ilk müze ziyareti sanırım.Pek ilgisini çekmedi.Can büyüdüğünde blogunu okursa eğer,haberi olsun ki O.sman H.amdi Bey'in K.aplumbağa T.erbiyecisi tablosunun orjinalini gördü!
Müzeyi gezdikten sonra,satış bölümünden P.icasso'nun hayatının anlatıldığı bir çocuk kitabını alıp çıktık.
İşte A.tlı K.öşk bahçesinden manzaralar:





2 yorum:

gece yarısını 40 geçe kedi dayı (hafif uykulu ve yarı kayık) dedi ki...

oğlum senin bu anan varya anan bildiğin müze meraklısıdır. al buna müze kart dönsün dolaşsın. zaten teklif geldi buna. müzelik insanları toplayıp sergileyeceklermiş. eh artık kendisini göremeyecek ama bundan büyük onur da olur mu canım.
bak bu seni alıp götürecek o heykel benim bu tablo senin diye. git gitme demiyorum. ama hemen sor anne ne anladın bu heykelden de oturdun izliyosun. veyahut anne burda şair kime sesleniyor de. böyle abondone olsun. o anda hemen sıvış yandaki parka doğru. anneni bırak tarihi eserleriyle. müze nedir biliyon mu oğlum uzaya giden milletlerin geri de kalanları ayakta uyutması. ki arkalarından gelip de orayı da dünya gibi rezil bir yer haline getirmeyelim. adamın biri boyuyo öyle saçma sapan biz de arkasından anlam çıkarmaya çalışıyoruz. Ulen dingil şunu düzgün çiz de herkes anlasın di mi. niyeti bozuk bunların. dedim ben.
şaka şaka. üzme anneni. git her yere onla. bak ben gittim çok faydasını gördüm. bugünlere kadar geldim. yüksek öğrenime ihtiyacım yoktu bile. fazladan yaptım hani. neyse bu kadar yeter.
Not: Cango bu yazıyı okuyunca bu dayı ne kaçıkmış deme sakın bak. döverim. hayat mücadelesi insanı bu hale getiriyor oğlum napıcan :)

beste dedi ki...

can gezmeyi cok seviyor Istanbul'u hakkini vererek dolasmis harika:)