7 Ocak 2008 Pazartesi

Keloğlan

Güncelleme :Keloğlan Keleşoğlan oyununun sitesinden fotoğrafları ekleyelim.Can,anılarını tazeler bakarken:)







Can dün ilk kez tiyatroya gitti.Oyunun adı "Keloğlan keleşoğlan ".
Oyunun başlama saatini yanlış anladığımız için ancak ikinci perdesine yetişebildik.
Ara verildiğinde girdiğimiz için Can önce şaşkın gözlerle salonu,seyircileri seyretti.
Oyun başlayınca sahnede kocaman bir dev kuklası ve elinde de keloğlan çıktı karşımıza.Biraz ürktü ama sonra kendini kaptırıp pür dikkat sonuna kadar izledi oyunu.Şarkılara,danslara alkışlayarak katıldı.Oyun sonunda annesinin kucağında ayakta alkışladı keloğlan ve diğerlerini.Buraya kadar iyidik ama sorun bundan sonra başladı.
Herkes dışarı çıkmaya başladığında Can salondan ayrılmak istemedi,oyunun bittiğini eve gitmemiz gerektiğini anlatmaya çalışsakta bastı yaygarayı!Susturmak ne mümkün.Eve gidene kadar yol boyunca ağladı.Eve geldiğimizde biraz sakinledi.Bu seferde gece yatıncaya dek bize oyundan en etkilendiği sahne olan keloğlanın devin dişini çekme sahnesini anlattı defalarca!
Aşağıdaki resim cep telefonuyla çekildiği için çok net çıkmadı.Keloğlana ve bir başka çocuk oyununa Can'ı tekrar götürmeye karar verdik.O zaman daha net fotoğraflarını ve Can'ın görüntülerini çekebiliriz (Can yine krize girmezse ) umarım!.




4 yorum:

Adsız dedi ki...

Böyle çocuk oyunlarını toplum olarak kınıyoruz. Bunlar daha çok çocuksu korku oyunu gibi nitelendirilebilir. Valla ben fotoğraftan bile ürktüm açıkçası. Böyle gulyabani gibi kuklalar filan. Nerde o eski canım şebek makyajlı palyaçolar. Herşey bozdu canım. Çocuğun tepkisi normaldir efendim. Bilinç altına itilmiş korkular bunlar. Kuklalar sahnede yok diyo çocuk. Nerdeler? E tabi dışarda. O zaman tiyatroda kalmak en güvenlisi. Kutluyoruz arkadaşı, kocaman da öpüyoruz. İlerlerde, çok ilerlerde bir zaman cangofed bu yazıları okuyup anlayacağı yaşa geldiğinde yazdıklarımı okuyunca "ulan ne manyak dayım varmış" diyeceği kesin. Şimdiden büyümüş cangofede(Pardon Can bey'e) cevap.Dayın manyak değil, marjinal bir doğaçlama yazardı. Arkadaşlarına da böyle söyle havan olur.

Alp ve Ege'nin Annesi dedi ki...

Bence dayisini dinleme annesi, sen götur Can'i her firsatta...Alp ve Ege de bayiliyor vahsi olan her sahneye, her hayvana...Ejderha, et obur dinazorlar hepsi sirayla kesfedilecek Can tarafindan pek yakinda...

berna dedi ki...

Sevgili Alp ve Ege'nin annesi,

Dayıyı dinleyen yok zaten:)Bir saat önce döndük tiyatrodan.Bu yeni oyunda da ilkinde olduğu gibi dev masklı oyuncular vardı.
Can,bu kez ağlamadı oyun bittiğinde.Her şeyin bir sonu olduğu gerçeğini anladı artık.
Haftaya ilk bölümünü kaçırdığımız Keloğlan oyununun tamamını izlemeye gideceğiz yine.Bu aralar çok yoğunuz çook:)
Kedi dayı sen de çağa uy artık,yaşlandın mı nedir?

Sevgiler,
Berna

Adsız dedi ki...

Valla ben daha 3 yaşımı hatırlama kabiliyetine sahip biri olaraktan konuşuyorum. Çocukların bilinç altında ne kadar böyle gerçek dışı izler bırakırsak ileride bu onlara korku olarak geri dönecektir. Ben tiyatroya karşı değilim. Ama Keloğlan'ın kel bir oğlan tarafından oynandığı bir oyun her zaman tercihimdir. Ve hala çok ciddiyim, korkunç kuklalar bunlar...