HAFTA SONU VE TEVFİK ABİ

Can Almanya'dan tatil için gelen Tevfik abisi ile ilk defa tanıştı bu haftasonu.Hem abisini çok sevdi hem de getirdiği oyuncağı:)
İlk gece gelen oyuncakla oynadılar beraber.Ertesi gün Ayşenur ablanın da katılması ile önce klasik Ankara turumuzu yaptık.Atakuleye çıktık,Ankara'yı kulenin tepesinden seyrettik ama çoook üşüdük.
Sonra kulenin içinde dolaştık biraz.Can tüm ısrarlara rağmen oyuncakçının önündeki Noel babaya yaklaşamadı.
Ertesi gün Anıtkabire gittik.Atatürk'ün uyuduğu yeri gördük!Müzesini gezdik beraber.
Can'ın Anıtkabir'e ikinci gelişi ama ilk ziyaretinde çok küçük olduğu için pek birşey anlamamıştı.Şimdi herşey daha çok ilgisini çekti.Sonra Armada'da dolaştık biraz.Can kitap ve balon aldı.Gerçi balonu elinden kaçıp tavana yapıştı ama hemen bir yenisine daha kavuştu.
Anlayacağınız Can bu hafta sonu hiç sıkılmadı...

Bu gece 2008'e girecek Can annesi ve babası ile.Tüm uzaktaki yakınlarımızın ve Can'ın maceralarını takip edenlerin yeni yıllarını kutluyoruz...

İşte hafta sonu resimlerimiz;

Bayram

Can Bayram'ı Ankara da geçirdi.İşte bayram boyunca yaşadıkları;


-Bayram sabahı erken kalkıldı ve ilk iş bıcı bıcı yapıldı:)



-Sonra bayramlıklar giyildi,anne ve babanın eli öpüldü ve bayram harçlıkları alındı.



-Bursa'dan Ege abi geldi bayramın ikinci günü..Hava çok soğuktu dışarda kısa bir gezinti yapıldı.






-Bayramın son günü bayram harçlıklarıyla lünaparkta eğlenildi ve bol bol oyuncaklara binildi:)

Can'ın yatağı,arkadaşları ve babanene

Resimde gördüğünüz portatif yatak dedemizin hediyesi.Malum ailelerimizden uzaktayız, dolayısıyla oldukça sık seyahat ediyoruz.Yatak çok işimize yarıyor.Ziyarete gidip kaldığımız evlerde,tatilde kaldığımız otellerde Can'ın yatak problemi iki dakika içinde çözülüyor.Ayrıca,evimize misafir geldiğinde(özellikle babanenemiz) Can kendi odasını misafire verip portatif yatağıyla bizim odamıza taşınıyor:)

Resimde Can'a eşlik edenlerse köpeği ve panteri.Gün içinde kendilerine pek yüz verilmez ama özellikle sabah ve öğle uykularından kalkıldığında Can bey ikisinide sürükleye sürükleye (nedense?)yanımıza gelir.Ayrıca bazen yemek yenilirken masada bir sandalyeye bu arkadaşlar oturtulur!

Bu arada Babanenemiz(Can önce nene sonra babanene dedi babaannesine) bizdeydi.Geçen hafta uğurladık.Bir türlü Can'la resmini çekmek kısmet olmadı bu gelişinde.Yukardaki resim Can daha birkaç aylıkken çekildi.Birdahaki gelişinde bolca çekeriz nene torunu artık...

Cango sözlük

Can'ın bu günlerde konuşma çabaları had safhada.Çok zorlanıyor derdini anlatmak için.Ama ancak iki kelimelik basit cümleler kuruyor.Bu arada bazı kelimeleri kendine göre yorumluyor!Can büyüdüğünde bunları unutmayalım diye bloguna kaydetmek istedim. İşte bu aralar kullandığı kelimelerin türkçe karşılıkları:)
Cango sözlük yeni kelimeler eklendikçe güncellenecektir!Lütfen takip edin efendim:)))

Ekmek : Eeemek
Bisküvit : Büfü
Yoğurt : Yup
Elma : Aama
Can : Dan
İki : İti
Pilav : Piav
Su : Fu
Süt : Füt
Para : Pa
Asker : Apti
Araba : Vuu
Ders : Des
Hoşçakal : okal...

Bursa dönüşü

Bursa'dan döneli bir hafta oldu ama ancak fırsat bulduk yazmak için.

Can Bursa'ya giderken yol boyunca dede ve anneanneyi sayıkladı!Terminale vardığımızda kucaklarına atladı.Çok özlemiş dedesini,anneannesini.Bursa'da iki hafta kaldık.Bu arada aramıza askerliğini bitirip dönen Muko dayı da katıldı:)

Yine dede ile kedilere mama verildi(kara kediye bir de yaramaz duman eklenmiş),anneyle parka gidildi,Dayı ile oyun parkına gidildi.
Muko bize bol jeton aldı,istediğimiz oyuncağa bolca bindik.Bir gece Dayının kaşkollerini boynumuza dolayarak Fener maçı seyrettik,tezahuratlarına eşlik ettik,gol olunca biraz korktuk,Muko çok bağırdı!!
Annenin arkadaşlarıyla buluşuldu birgün de,Can'ın doğacak yeni arkadaşlarıyla tanışıldı:).Can abi olacak yakında,Barış ve Ömer Alp geliyorlar,en son da bir kız kardeş ama Yeliz teyzesi ismine karar vermediği için adını öğrenemedik...
Sonuç olarak;dayıyı azıcık deli ettik,dedenin gece bulmaca çözme seanslarını "uyku saati ışıklar sönsün!" diyerek engelledik.Anneanneyi biraz yorduk.
Ama ne yapalım bu yaşlar böyle geçiyor,gittiğimiz yerlerde herkesin düzeni birparça (sadece birparça mı!) bozuluyor.Malum "terrible two" !!.
Ankara'ya dönüş yolunda da baba sayıklandı bol bol.Sonunda çok özlediğimiz babamıza ve evimize kavuştuk...

İşte Bursa fotoğrafları...



Eylem & Can



Esra & Can



Muko dayı& Can

Yolculuk

Bursa'ya gidiyoruz.Anneanne ve dede ile hasret gidereceğiz.Dönüşte Can'ın yeni fotoğrafları ve Bursa maceraları ile burda bulaşmak üzere şimdilik hoşçkalın...

Bayram

Bayram bitti.Biz Ankara'da kaldık bu bayram.İlk gün Ankara'ya 100 km. uzaklıkta ve evleri ile ünlü Beypazarı'na gittik.İkinci gün Can Lünaparkın tadını çıkardı bol bol.Son gün yağışlı olduğu için dışarı çıkamadık.Bu bayram uzaktaki sevdiklerimize sadece telefonla ulaşabildik,bayramlarını kutladık.Önümüzdeki bayram yanlarında olmayı umuyoruz.İşte Can beyin Beypazarı fotoğrafları...

BALAMORY

İşte Can'ın Sabah uyanır uyanmaz "baa baa" diye sorduğu,kahvaltıdan sonra da televizyonun karşısına geçip seyrettiğiprogramın çok sevdiği şarkısı :)

Can'ın ilk tıraşı!

Can doğduğunda hemen hemen hiç saçı yoktu.Sonraki aylarda çıkan saçları seyrek ve zayıftı.Özellikle ensesindeki saçları biraz güçlensin ve sıklaşsın diye dün ilk defa saç tıraşı oldu.
Beklediğimiz gibi olmadı.Can tıraş olurken çok sakindi.Babasının kucağında kendini aynada seyrederek berber amcasını üzmeden tıraşını oldu.Resimlerde tıraş olurken ve tıraştan sonraki(kuş Can!) fotoğraflarını görebilirsiniz.
Bu arada iki günden beri lazımlığını ( kendi isteğiyle) kullanmaya başladı.Daha önce oyuncak olarak kullandığı lazımlığının birden gerçek işlevini keşfederek oturmak istedi.Ama geceleri beze devam:)

BU MUDUR

işte Can'ın bugünlerdeki favori şarkısı!
Bilgisayarı her görüşte kafasını ellerinin arkasına alarak sallıyor.Şarkıyı istediğini böyle anlatıyor:)

Tatil dönüşü

Tatilimiz bitti.Evimize döndük.Dört gün geç başladık tatile.Anne ancak toparlandı!
Planladığımız rotayı ters takip ettik.Önce Bodrum,sonra Kuşadası en son Manisa.
Can denizden önce bir ürktü sonra alıştı.Bizi de fazla üzmedi.Sabah kahvaltıdan sonra mayosunu giydi,simidini,kovasını küreğini ve bilimum aksesuarlarını:)alarak plaja indi,kimi yüzdü,kimi kumla oynadı.Öğle yemeğinden sonra biraz kestirdi ya da Bodrum u dolaştı.Akşam yemekten sonra mini diskoda arkadaşlarıyla dans etti:)
Dönüşte çok nazlanmadan uyudu.Göz kapağını ısırıp şişiren sivrisinek dışında bir kazaya uğramadan Bodrumdan ayrıldık.
İkinci durak Kuşadası nda halasını ziyaret etti,kuzeni Banu ablasıyla(ba abla!) birbirlerini çok sevdiler.Ertesi gün kısa bir Kuşadası ve İzmir turundan sonra Babanenesine kavuştu.Halasının güzel yemeklerini yiyip Burak abisiyle epey azdıktan sonra erkenden uyudu.Bu arada Manisa parklarını da ziyaret etmeyi unutmadık.Cumartesi sabah evimize dönmek üzere yola çıktık.Can2ın tatili böyle geçti.İşte tatil resimlerimiz...

Tatil!

Anne hastalandı!Cumartesi başlayacak olan tatilimiz annenin kırk dereceye çıkan ateşi yüzünden Pazartesi'ye ertelendi.Biz Can'dan problem beklerken mızıkçılığı anne yaptı!Hadi bakalım inşallah Pazartesi anne bir problem çıkarmaz da planladığımız tatilmize Manisa'dan başlarız.Can çok yoğun olacak bu tatilde görülecek çok kişi var.Önce Babanene(babaanne):),hala,kuzenler sonra Kuşadası,yine hala ve kuzenler.En son Bodrum.Can'ın denizle ilk buluşması!

Eveeeet,Can bütün sene çok çalıştı ve yoruldu şimdi yıllık izninin bir bölümünü kullanmak üzere sizden ayrılacak,dönüşte tatil maceraları ve bol fotoğraflarla yine bu sayfada buluşmak üzere,şimdilik hoşçakalın:))))

Biraz nostalji

Bir demet Can...:)

Çok sıcaaak!

Uzun bir süredir böyle yatıyoruz.Çok sıcak.
Kış gelse de biraz üşüsek artık:)

Can İki Oldu,Ege Abi Sünnet Oldu

Can 28 Temmuz'da iki yaşına bastı,bir gün önce de Ede(Ege) abisinin sünnet düğünü vardı.Düğüne gitmişken arada Can'ın doğumgünü de çıkmış oldu.Anneanne ve dede ile de hasret gidermiş olduk.İşte Hafta sonu faliyetlerimizin görüntüleri.

KORKUNÇ İKİ!!

Korkunç iki ye girdik galiba.Uzmanların dediğine göre 18. ayda başlayıp 30.aya dek sürebilen bu dönemde çocuklar,kendilerinin ayrı bir birey olduklarının ve kendilerine ait düşünce ve isteklerinin olduğunun farkına varmaya başlıyorlar.Bu dönemin en belirgin özelliği her şeye "HAYIR".Çocuktan ne yapmasını istemiyorsanız ya da neyi yasaklıyorsanız kesin olarak o yapılıyor ya da ağlama krizine giriliyor.
Can'da bu durum başlayalı epey oldu ama bu aralar zirveye ulaştı( ya da şimdilik zirve gibi görünüyor).Önceki gün kışlık botlarını çıkardı dolaptan,altlarını temizleterek yarımgün evde onlarla dolaştı.Dün sabah saat altıda uyandı.6.30'da kahvaltıya başladı,saat yedide attiiii krizine girdi ve biz sabahın köründe çocuk bahçesindeydik.Salıncak,kaydırak ve diğer bütün oyuncaklara binildi.Daha sonra evin biraz ilerisinde bulunan minik lunaparka gitmak istedi,bu arada saat 7.30 olmuştu.Lunapark haliyle henüz açılmamıştı.Ama atlıkarıncadaki(duran) araba,at vb. elemanlara ( orayı yeni açan görevlinin şaşakın bakışları altında)bindik.Neyse güç bela eve dönmeye ikna ettim.Saat sekizde eve gelmiştik.O sırada herkes işe gitmek için yeni yola çıkmıştı!
Merak ediyorum(deneyimli anneler söylesin )korkunç ikiden sonra korkunç üç ve dörtte var mı acaba?

EN 1176

EN 1776 standartları,Avrupa standartlar birliği CEN tarafından hazırlanan çocuk oyun aletlerinin ve oyun parklarının standartlarını belirliyor.
Türkiye'deki çocuk parklarının yüzde kaçında bu standartlara uyuluyor bilmiyorum ama bizim oturduğumuz çevrede bulunan parklardaki hiçbir oyun elemanının bu standartlara uygun olduğunu düşünmüyorum.
Bursa ziyaretimizde gittiğimiz park da farklı değildi.Üstelik yerdeki kırık bira şişeleri ve izmaritlerde cabası.
Yukarıdaki resimlerde Can'la sıkça gittiğimiz parktaki oyun elemanlarının yüksekliğini ve bazı bölgelerde korkuluk olmayışı bazılarında da korkulukların çok aralıklı olduğunu görebilirsiniz.
Ben Çankaya belediyesine bu konu hakkında bir mail gönderdim.Henüz bir cevap yok!
Umarım bir sonuç alırım.